Evden Çalışma Motivasyonunu Artıracak 6 İpucu

Evden Çalışma Motivasyonunu Artıracak 6 İpucu

Tüm dünyayı etkisi altına alan korona virüs sebebi ile hepimizin yaşam tarzı değişti. Mümkün olduğunca evde zaman geçirir olduk, kendimizle kalmayı öğrendik, sosyalleşmeye yeni tanımlar getirdik. Hayatımızdaki birçok günlük aktivite (spor, eğitim, iş gibi) mecburen büyük oranda dijitalleşti. Bu vesileyle evden çalışma modeli hemen hemen her sektörde benimsenmeye başladı. Firmalar gerek hibrid gerekse tam zamanlı olarak evden çalışma modeline geçtiler. Umuyorum ki “mekan bağımsız” çalışma (remotely) modelinin de eli kulağındadır :) Hal böyle olunca evden çalışma motivasyonunu konuşalım istedim. Yeni normalimizde bu konunun yeri ve önemi büyük malum.

Evden çalışma kimileri için konfor demekken, kimileri de odaklanma ve konsantrasyon konusunda zorlandı. Bu konuda kişisel özelliklerin (yeni koşullara uyumlanma becerisi, esneklik gibi) muhakkak etkisi var, ancak hayat koşullarını da göz ardı etmemek gerek. Örneğin, kalabalık bir ailede yaşayan veya çocuk sahibi olan çalışanlarla, bekar ve yalnız yaşayan çalışanlar arasında evden çalışma konforu anlamında farklılıklar olduğu aşikâr.

Şartlarımız her ne olursa olsun, yeni normal çalışma düzeninde evden çalışma modeli hayatımıza girdi ve hepimizin ihtiyacı olan en temel şey çalışma motivasyonu. Bu yüzden evden çalışma motivasyonunu arttıracak 6 ipucu ile sizlerleyim.

1. Planlayın

Gün içerisinde yapılacak işler zihnimizde planlamak bazen kaygıya sebep olabilir. Nereden başlayacağımızı bilemeyiz, o gün hiç bitmeyecek gibi gelir. Bu noktada yapılacak işleri somutlaştırmak her zaman işe yarar. Bir kâğıda veya dijital ortamda madde madde günlük işlerinizi yazın. Tamamlanan her bir işin yanına tik atmanın motivasyonunuzu arttırdığını ve sizi bir sonraki göreve hazırladığını göreceksiniz. Yapılacak görevleri ve bu görevlerin neresinde olduğunuzu görmek evden çalışma motivasyonu için de bire bir.

2. Hedefleriniz Gerçekçi Olsun

Bir süredir evdeyiz ve bu durum hayatlarımıza ciddi bir zaman tasarrufu ekledi. Özellikle İstanbul’da yaşayanlar için işe gidiş geliş süresi ciddi bir zaman ve enerjiye mal oluyordu. Evden çalışma düzeninde mesai saatinden yarım saat önce bile uyanarak güne başlayabiliyoruz ve kendimizi gün içerisinde bir ofis gününe kıyasla daha uzun süre çalışabilecek bir enerjide hissediyoruz.

Ancak burada dikkatli olmakta fayda var. Günlük hedefleri gerçekçi bir noktada tutmak, olası bir tükenmişlik hissinin önüne geçecektir. Kendinizi tanıyın. Neyi ne kadar, ne zaman yapabildiğinizin; hangi saatlerde daha verimli çalıştığınızın ve sizi nelerin motive ettiğinin farkında olarak çalışma düzeninizi şekillendirin.

3. Pijamalarla Vedalaşın

Evden çalışma düzeni şüphesiz ki bize giyim kuşam anlamında da ciddi bir konfor sağladı. İlk zamanlar bu konfor bizi büyüledi, ne rahatmış dedik. Fakat bir iş gününü pijama ile geçirmek yorgun ve enerjisiz hissetmenize sebep olabilir. Evden çıkmıyor olsanız dahi kendinize özen göstermek modunuzu yükseltecek, işe motive olmanıza katkı sağlayacaktır.

Ofise gidecekmiş gibi giyinip bilgisayar karşısına geçmek değil belki ama en azından pijama veya ev kombinlerinden uzaklaşmak işe yarayacaktır.

4. Alan Yaratın

Yeni normal çalışma düzeninde evimiz artık yalnızca dinlendiğimiz, arkadaşlarımızı ağırladığımız, dizi izlediğimiz, ailece zaman geçirdiğimiz veya kendimizle kaldığımız bir yer değil. Bunlara ek olarak, evimiz artık ofisimiz. Öncelikle kendinize bir çalışma alanı belirleyin. Bu alan sizin için hem konforlu olmalı, hem de gözünüze hitap etmeli. Oturma pozisyonunuzun doğru olduğundan, bilgisayarınızın uygun göz hizasında olduğundan emin olmakla başlayın, çünkü önce sağlık… Daha sonra işi biraz renklendirin.

Tabii sadeleştirmek de ayrı bir seçenek:)

Zevkinize uygun minik dekoratif parçaları çalışma alanınıza dahil edebilirsiniz. Bu konuda Pinterest vb. platformlar fikir anlamında size yardımcı olabilir.

5. Bir Parça Yeşil

Çalışma ortamlarımızda bitki bulundurmak ortamın hava kalitesi, konsantrasyon ve iş tatmini üzerinde ciddi etkilere sahip. Evden çalışma motivasyonu için de harika bir fikir bence.

Queensland Üniversitesi araştırmacıları masaüstü bitkilerinin çalışma ortamı üzerindeki etkilerini inceledi. Elde edilen sonuçlar çalışırken görüş açısında bitki bulunan kişilerin verimliliğinin ortalama %15 oranında arttığını ortaya koydu. Aynı zamanda bitkilerin yaratıcılık ve hafıza konusunda da etkili olduğu sonucuna varıldı.

Çalışma molalarında görüş alanında bitkilerin olması, çalışmaya yeniden başladığımızda daha rahat odaklanabilmemizi sağlıyor.

Dikkat Toplama Teorisi (1980) der ki, bir göreve uzun süre odaklandığımızda ve dikkat dağıtıcı faktörlerden uzaklaşmaya çabaladığımızda zihinsel yorgunluk ve tükenmişlik hissederiz. Bu esnada duyduğumuz bir kuş sesi, gördüğümüz bir manzara veya yavru bir köpek gibi dikkat çabası gerektirmeyen durumlara yöneliriz. Teoriye göre, odaklanmak için çaba gerektirmeyen durumlar beynimizi dinlendirir ve göreve döndüğümüzde odaklanmamızı kolaylaştırır.

Tüm bu sebeplerle çalışma ortamındaki bitkiler zihin yenileme, berraklaştırma, evden çalışma motivasyonu konusunda bize destek sağlar. Bitki demişken, kaktüslerin dekoratif özelliğinin yanı sıra radyasyonu azalttığını hepimiz biliyoruz, değil mi?

6. Ve Patili Dostlarımız…

Onlar için ne söylesek, nasıl anlatsak, varlıkları sayesinde elde ettiklerimizi nasıl sıralasak hep bir parça eksik kalacak sanki. En temel nokta: Patili dostlarımızla vakit geçirmek beynimizdeki endorfin hormonunu arttırıyor. Yani, mutluluğun formülü çok açık.

Belki başlı başına başka bir yazının konusu fakat bahsetmeden geçmek olmaz, araştırmalara göre evcil hayvanla birlikte yaşamak:

  • Kalp krizi riskini %30 ile %40 arasında azaltıyor.
  • Yetişkinlerde odaklama yeteneklerini güçlendiriyor, çocuklarda sorumluluk ve güven duygusunu geliştiriyor.
  • Depresyon ve anksiyete riskini azaltıyor.
  • Bilinenin aksine evcil hayvan beslemek alerjilere karşı dayanıklılığı arttırıyor. Araştırmalara göre evcil hayvanla birlikte büyüyen çocuklar %19 ile %33 arasında daha az alerjik reaksiyon gösteriyor.

Konumuza dönecek olursak, evden çalışma devrinde motivasyon kaynağımızın belki de en başında onlar geliyor. Stresli bir anda kuyruğunu sallayarak yanı başınıza gelen bir dost, ıslak bir burun, masum bakışlar… Gülümsememek mümkün mü?

Henüz ülkemizde olmasa da, dünyada son yıllarda ofise evcil hayvan getirme trendi başladı. Amerika’da 550 çalışanı olan bir şirket, her gün çalışanlarına ait 30 evcil hayvanı ağırlıyor. Araştırma sonucuna göre çalışanların evcil hayvanlarını iş yerine getirmelerine izin vermek, stresi azaltıyor ve çalışanların verimini yükseltiyor. Öyle ki, bazı şirketler için ofis dostları kurum kültürü haline gelmiş durumda.

Ofiste beslemek için en çok tercih edilen hayvanlardan biri ise kedi.

Araştırma sonuçlarına göre, kedi mırlamasının kan basıncını düzenlediği, kalp ve damar hastalıklarına neden olan stresi kontrol altına aldığı görülüyor. Bugün pek çok şirket kedilere yaşam alanı yaratıyor.

Şanslıyız, çünkü ister tam ister kısmi zamanlı olsun, evimiz artık ofisimiz. Ülkemizde böyle güzel gelişmeler olmasını beklemeden, patili dostlarımızı da içeren ofis kültürümüzü kendimiz yaratabiliriz. Tabii insan dostlarınızı da ihmal etmeyin:)*

Bu da benim oğlan :) Zaten gördüğüm ve deneyimlediğim kadarıyla, online toplantılarda onlara da yer var. Evden çalışma motivasyonu konusunda tüm ekibe minik bir pati dokunuşu değil de ne? :)

Tüm bu küçük ipuçlarının evden çalışma motivasyonu açısından sizlere katkı sağlaması dileğiyle…

Sağlıkla kalın.

Related posts

Seçimler, Olasılıklar ve Diğer “Benler”: Paralel Evren Hikayelerine Neden Tutuluyoruz?

6 Adımda Kedi Gibi Liderlik

Yeniden Canlanmak: 6 Soruyla Tükenmişlik Sendromu